Abone olmak ister misiniz?
Londra’ya taşınmadan tüm arkadaşlarımızdan duyduğumuz şey “havası” olmuştu. Ne yalan söyleyelim biz de en çok havasından tedirgin oluruz demiştik. Kayıtlarımızı yaparken de açık tuttuğumuz penceremizden sizlere yağmurlu bir Londra gününden selam yollamak istedik. Sütlü çayımız ve eti cici bebe ile kendimizi şımarttığımız haftanın son gününden herkese kocaman sevgiler.
Korona salgını başladığı ilk günden itibaren biz de herkes kadar endişe ve paniğe kapıldık. En çok belirsizlik bizi ürkütmüştü. Kaldığımız yerin bir oda olması, evin kalabalık olması ve elbette psikolojimizin de pek ayakta durmaması olayları daha da endişeli karşılamamıza etken oldu elbette. Korona Günlerinde Göçmen olmak adlı podcastimizde anlattıklarımızın bir kaç fotoğrafını paylaşmak istedik. Biz…
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba demenin heyecanı içindeyiz. Dinlediğimiz podcastlerden, okuyamadığımız kitaplara kadar içimizi döktüğümüz bir podcast hazırladık. Korona günlerinde göçmen olmak bizim için nasıldı dinlemek ister misiniz?
Neden iki arada bir adada? Çünkü geldiğimizden beri kendimizle ve birbirimizle bu kadar net yüzleşmemiştik sanırız. Şimdi eteğimizdeki taşları dökmüş ve yeni yaşamımızı kurduğumuz bu büyük adayı keşfe çıkmaya hazırızdır belki, kim bilir?
Abone olmak ister misiniz?